İlk olarak Hubble Uzay Teleskobu tarafından keşfedilen HH30, yoğun bir gaz ve toz diskiyle çevrili, oluşum sürecinde olan bir yıldız sistemi. Yeni görüntü, toz ve gazın koni şeklindeki akışlarını ve uzaya doğru fırlayan dar bir jet akımını gözler önüne serdi.
James Webb Uzay Teleskobu, dünyanın en gelişmiş uzay gözlemevi olarak kabul ediliyor. 25 Aralık 2021’de fırlatılan ve Dünya’dan 1.5 milyon kilometre uzaklıkta, Güneş yörüngesinde bulunan bu teleskop, 6.5 metrelik altın kaplama aynası ve güçlü kızılötesi algılama sistemleriyle evrenin derinliklerindeki yıldız oluşumlarını inceleyebiliyor.
YILDIZLAR NASIL OLUŞUYOR?
HH30, Herbig-Haro (HH) nesneleri olarak adlandırılan bir tür parlak nebuladır. Bu tür nebula, genç yıldızlardan fırlayan yüksek hızlı iyonize gaz jetlerinin, çevresindeki yıldızlararası maddeyle çarpışmasıyla oluşur. Bu jetler, uzayda yüzlerce kilometre hızla hareket ederek şok dalgaları oluşturur ve çevredeki gazı ısıtarak görünür ve kızılötesi dalga boylarında ışıldamalarına neden olur.
Gökbilimciler, HH30’un en dikkat çekici özelliğinin bipolar jetler olduğunu belirtiyor. Hubble tarafından yapılan gözlemler, diskin kenardan görünüşünü göstererek merkezdeki yıldızı doğrudan gözlemlemeyi engelliyor, ancak disk içindeki gezegen oluşum süreçlerini inceleme fırsatı veriyor.
‘AYIN FOTOĞRAFI’
Astronomlar, JWST’nin verilerini Hubble Uzay Teleskobu (HST) ve Atacama Büyük Milimetre Dizisi (ALMA) gözlemevlerinden gelen verilerle birleştirerek HH30’un disk yapısını çoklu dalga boylarında inceledi. Ortaya çıkan görüntü, şimdiye kadar elde edilen en detaylı görüntülerden biri olarak “Ayın Fotoğrafı” olarak yayımlandı.
JWST’nin kızılötesi gözlem kapasitesi, bilim insanlarının milimetre boyutundaki toz tanelerinin disk içindeki dağılımını takip etmesini sağladı. Ancak, ALMA gözlemevi sayesinde daha büyük toz parçacıklarının dar bir alanda yoğunlaştığı tespit edildi. Daha küçük parçacıklar ise daha geniş bir alana yayılmıştı.
Araştırmalar, büyük toz parçacıklarının diskin içinde hareket ederek ince bir tabakaya yerleştiğini gösteriyor. Bu durum, gezegen sistemlerinin oluşum sürecinde önemli bir aşama olarak görülüyor. Toz taneleri, zamanla birleşerek kayalara, ardından daha büyük cisimlere ve en sonunda gezegenlere dönüşüyor.
Ayrıca, gözlemler sırasında HH30’un merkezinden yüksek hızda fırlayan dar bir jet akımının çıktığı tespit edildi. Bu jet akımının, daha geniş ve konik biçimde dışa doğru yayılan bir gaz akışıyla çevrili olduğu gözlemlendi.
More Stories
Dünyanın en büyük çip üreticileri hangi şirketler oldu?
Bilgisayarınız size yalan mı söylüyor? Meğer çöp kutusunu boşaltmak yetmiyormuş
DeepSeek’in yapay zekası çalıntı mı? ABD’den yeni iddia